Yaşasın: Türkiye'nin Köpüklü Şarap Mirası - Vinkara Ekibiyle Samimi Bir Sohbet
Türkiye'de köpüklü şarap denilince akla gelen ilk isimlerden biri Yaşasın. Vinkara ekibiyle gerçekleştirdiğimiz keyifli sohbette, Yaşasın'ın nasıl üretildiğini ve arkasındaki gizli dünyayı keşfetme fırsatı bulduk.
Bu özel köpüklü şarap, Kalecik Karası adı verilen özgün bir yerli üzüm türünden yapılıyor. Üretiminde ise geleneksel yöntem kullanılıyor, ki bu yöntem aslında birçok yüksek kaliteli köpüklü ( Şampanya gibi ) şarabın arkasındaki sır.
Yaşasın'ın üretim süreci, sektördeki birçok şaraptan farklı ve ilginç detaylar barındırıyor. Şarabın içindeki tat ve dokuyu oluşturan her bir aşamayı Vinkara ekibinin ağzından dinlemek, bizim için oldukça öğretici ve ilham verici bir deneyimdi.
Eğer siz de bu özel şarabın nasıl yapıldığını merak ediyorsanız, işte Vinkara ekibinin bize anlattıklarıyla hazırladığımız yazı.
Geleneksel Yöntem ve Kalecik Karası üzümü, Yaşasın Brut'un tadını nasıl özel kılıyor?
Yaşasın'ı yaparken Kalecik Karası gibi özgün bir üzümle çalışıyoruz. Bu üzümü hidrolik presleme yöntemiyle (üzüm suyunun nazikçe ayrıştırılması) işleyerek üç farklı kalitede şıra (üzüm suyu) elde ediyoruz: "Cuvee" (en yüksek kalite), "Taille" (orta kalite) ve "Rebeche" (düşük kalite, press şırası). Ancak karışımda, sadece en yüksek kalitedeki "Cuvee" şaraplarını kullanıyoruz.
Şişede gerçekleşen ikinci mayalanma (fermantasyon) süreci, zengin bir tat oluşturmak için uzun ve dikkatli bir şekilde gerçekleştiriliyor. Şarabı en az 2 yıl boyunca şişede yıllandırıyoruz (olgunlaştırma), böylece zaman içinde derinlik ve karmaşıklık kazanmasını sağlıyoruz.
Sonra, "remuage" işlemi ile (şişenin döndürülerek çökeltinin toplanması) şarabın pürüzsüz olmasını sağlıyoruz ve son likör eklemesi ile Yaşasın şarabını mükemmel bir tada getiriyoruz.
Son olarak, etiketleme öncesi en az 3 ay daha yıllandırıyoruz. Bu özel ve titiz süreç, şarabın kendine has, benzersiz ve lezzetli olmasını sağlıyor.
Yaşasın şarabının alkol ve asitlik seviyeleri nasıl belirleniyor, ve bu süreçte hangi özel kararlar alınıyor?
Yaşasın'ın yaratılması her yıl benzersiz bir deneyim. İkinci mayalanma (şişede gerçekleşen fermantasyon işlemi) sırasında, alkol oranını yüzde 12-12,5 arasında tutmaya çalışıyoruz. Ama bu, sadece başlangıcı.
Asidite seviyeleri (şarabın ekşi veya taze tatları), yılın koşullarına göre değişebiliyor. Genellikle 6-8g/l civarında olan bu seviye, şarabın canlılığını belirliyor. Fakat burada asıl sihir, şarabın PH değeri ile başlıyor (ne kadar asidik veya bazik olduğunu ölçer). Şarabın tadını dengeliyor ve her bir damlasını kusursuz kılıyor.
Her yılın şarabı farklı oluyor; bazen tam, bazen kısmi veya hiç malolaktik fermantasyon (şarapta bulunan malik asidin laktik aside dönüşümü) yaptırmıyoruz. Bunlar, tat, koku, görünüm gibi duyusal özelliklerin değerlendirilmesine (duyusal analiz) dayalı özel kararlar.
Sonuçta, her bir şişe Yaşasın, o yılın topraklarından, havasından ve en önemlisi Vinkara'nın özenli çalışmasından doğuyor.
Yaşasın'ın şişelenme süreci, kullanılan şişe türü ve etiket tasarımı nasıl belirleniyor?
Yaşasın'ın şişelenme süreci, bizim için büyük bir titizlik gerektiren bir aşama. Her şeyi bir haftada, tek bir fermentasyon kabı olan pied de cuve'de yaparak dış etmenlerin oluşturabileceği farklılıkları engelliyoruz. Aslında, basit gibi görünen bu sürecin, tadın mükemmelliğini sağlamak için ne kadar önemli olduğunu anlamak inanılmaz.
Şişe seçimimizde de farklı bir yol izledik. Sıradan bir şarap şişesi yerine, kalınlaştırılmış, daha dayanıklı bir şişe kullanıyoruz. Bu, yıllandırma sırasında şarabın zarar görmemesi için önemli.
Etiket tasarımında ise Ela Cindoruk ve Yılmaz Aysan gibi yetenekli tasarımcılarla çalıştık.
Onlarla birlikte, şarabın ruhuna uygun sade ve zarif bir tasarım oluşturduk. Sonuçta her bir Yaşasın şişesi, sadece içindeki şarapla değil, dış görünüşüyle de kalitesini yansıtıyor.
Kalecik Karası üzümünü özel kılan toprak ve iklim özellikleri nelerdir?
Kalecik Karası üzümü, bağlarımızın bulunduğu bölgenin eşsiz toprak ve iklim özellikleri sayesinde gerçekten özel bir lezzete sahip. Burada topraklar killi ve tınlı, yani üzümlerimizin kendine has karakterini oluşturuyor.
Kışlar soğuk ve kar yağışlı, ilkbaharlar ise serin ve yağışlı geçiyor. Yazın ise sıcaklar ciddi anlamda artıyor, ama gece ile gündüz arasındaki 20-25°C'lik sıcaklık farkı, üzümlerimizin yavaş ve güzel olgunlaşmasına yardımcı oluyor.
Sonbahar? O da serin ve yağışsız, tam da hasat zamanı için mükemmel! Üzümler daha uzun sürede olgunlaşıyor ve doğru alkol potansiyeliyle hasat edildiğinde, o güzel aromalarını daha iyi koruyabiliyorlar.
Her bir şişe Yaşasın, bu doğal güzelliklerin ve zenginliklerin bir yansıması aslında. İçtiğinizde, bölgenin ruhunu ve lezzetini hissedebilirsiniz
Kalecik bağınızın coğrafi konumu ve çevresel özellikleri nelerdir? Nasıl bir atmosfer sunuyor?
Bağlarımızın konumu... Gerçekten de büyüleyici bir yerdeyiz. Ankara'nın Kalecik İlçesinde, Kızılırmak havzasının en batısında, 640-720 metre rakımda toplam 85 hektarlık bir alan üzerinde yer alıyoruz. Aslında tam olarak Kalecik Karası üzümünün gen merkezindeyiz, bu da bizi oldukça özel kılıyor.
Bizi çevreleyen dağların yarattığı mikroklima düşünülünce, şaraplarımızın gerçekten de 'Terruar şarabı' olduğunu söylemek pek de yanıltıcı olmaz. Bu, üzümlerin büyüdüğü toprak ve iklimin, şarabın karakterine ve tadına yansıdığı anlamına geliyor. Bağlarımızın her bir köşesi, Kalecik Karası'nın o eşsiz lezzetini yansıtan doğal bir güzellik ve zenginlikle dolu.
Yaşasın Köpüklü Şarabı: 10 Hızlı Bilgi
Özgün Üzüm Kullanımı: Yaşasın, Ankara'nın Kalecik İlçesinde bulunan Vinkara'nın bağlarında yetişen Kalecik Karası üzümü ile yapılmaktadır. Bu bölge, Kalecik Karası'nın gen merkezi olarak bilinir, ve bu üzüm çeşidi şaraba kendine has bir karakter kazandırır.
Geleneksel Yöntem: Şampanya yapımında kullanılan geleneksel yöntemle üretilir, bu da tadın derin ve karmaşık olmasını sağlar.
Yüksek Kalite: Yaşasın, sadece en yüksek kalitedeki "Cuvee" şaraplarını kullanır, lezzetin mükemmel olmasını sağlar.
Yıllandırma: Şarap en az 2 yıl boyunca şişede yıllandırılır, bu da olgunlaşmasına ve özgün tatlar kazanmasına yardımcı olur.
Özel Şişe: İç basınca dayanıklı ve yıllandırma esnasında zarar görmemesi için özel olarak kalınlaştırılmış bir şişe kullanılır.
Etiket Tasarımı: Şarabın etiket tasarımı, yetenekli tasarımcılar Ela Cindoruk ve Yılmaz Aysan tarafından oluşturulur.
Mikroklima Etkisi: Kalecik bölgesinin içinde bulunan bağlar, dağların yarattığı mikroklima sayesinde Kalecik Karası üzümü için ideal bir ortam sağlar.
Alkol Seviyesi: Yaşasın'ın alkol seviyesi, ikinci mayalanma sonrası yüzde 12-12,5 arasında olur, dengeli bir tat profili oluşturur.
Çeşitli Tüketim Önerileri: Yaşasın, aperatif olarak, yaz mevsiminde, yemeklerle, kutlamalarda ve hemen hemen her türlü durumda yudumlanabilir.
Türkiye'nin Köpüklü Şarabı: Yaşasın, Türkiye'nin önemli köpüklü şarap markalarından biri olup, ulusal ve uluslararası düzeyde tanınmıştır.
Vinkara Ekibiyle Geçen Keyifli Sohbet
Somm Gastro olarak, Vinkara ekibiyle geçirdiğimiz keyifli ve bilgilendirici sohbetten dolayı teşekkür ederiz. Türkiye'nin en özgün köpüklü şarabı Yaşasın'ın, geleneksel yöntemlerle nasıl yaratıldığını bilmek, bu lezzetli şarabın daha da anlamlı bir hale gelmesini sağlıyor.
Yaşasın, Nasıl İçilmeli?
Yaşasın, her damlasında Kalecik Karası üzümünün büyüsünü ve Vinkara'nın titizlikle yürüttüğü üretim sürecinin mükemmeliyetini yansıtıyor. Farklı yemeklerle uyumu, aperatif olarak sunumu, yaz mevsiminde ferahlatıcı bir içecek olarak tercihi veya özel kutlamalarda şampanya yerine kullanımı, onu kısaca her türlü duruma uygun kılıyor.
Vinkara ekibinin de belirttiği gibi, "Her bir şişe Yaşasın, o yılın üzümlerinin, ikliminin ve Vinkara'nın sanatının bir yansıması." O zaman, kadehlerinizi kaldırın, Yaşasın'ı deneyimleyin ve bu benzersiz şarapla kendi anılarınızı yaratın!
Sevgiler
Alper, Advanced Sommelier